DİĞER
"Ona göre başlangıç Aydınlanma düşüncesi değil, Rönesans’tır. Hümanizm, Aydınlanma fikriyle yani 18. yüzyılla başlatılamaz; Rönesans’la, 16. yüzyılla başlatılması gerekir. Şu da var: Batur, Rönesans’tan geriye, sözgelimi antik Yunan’a gitmedi. Neden? Bence şu: Antik dünya burjuva sınıfının olduğu bir dünya değildi."
“Peki ya hatırlamak her zaman kurtarıcı meleğimiz miydi? Bazen de azabımızın yegâne sebebiydi. Tıpkı bunca çiçeğin içinde böğrümüze oturan, soluğumuzda düğümlenen hatıraların varlığı gibi…”
"Belki okumanın en sarsıcı etkisi, kişinin ilk hareket noktasını –doğmuş olmaklığı– durmadan genişletip kendini evrenin her yerine parça parça dağıtıp kurmacayla tekrar toplama imkânına ve kudretine sahip olmasıdır."
"Alacakaranlıkta Elyordamı, Enis Batur’un güncel denemeleri diyeceğim ama bu sözcük beni bir dakika duraksatıyor. Güncel, hele EB söz konusu olduğunda, sorunlu bir sıfat: onun günceliyle genelin günceli ne kadar örtüşebilir – bu, edebiyat ortamının geneli olsa da..."
"Çok üzerinde durulduğu söylenemez ama Montaigne’in Denemeler’i son derece katmanlıdır; hatta Ece Ayhan’ın şiirleriyle boy ölçüşecek bir alacakaranlık içerir. Bizler onu akıllı, uslu ve etliye sütlüye pek karışmayan bir düşünür olarak görme eğilimindeyizdir ama böyle düşünerek mevcut potansiyelini ıskalıyoruz. Halbuki denemeyi, kendi sınırlarını aşan ve diğer türlerle çiftleşmeyi başaran bir tür olarak görmeliyiz."
K24'ün gelenekselleşen soruşturması: 2020 yılında okuduklarınız arasında, sizi en çok etkileyen kitap hangisi oldu? Kitap 2020’den önce basılmış olabilir, yepyeni olabilir, kurgu ya da kurgu dışı olabilir, Türkçe ya da başka bir dilde olabilir… Bizi ilgilendiren, hangi kitabın sizi nasıl ve ne ölçüde değiştirdiği, etkilediği… Bu soruları çevremizdeki okuyanlara, yazanlara sorduk. Sonuçta, 2020’nin kitaplı bir panoraması çıktı ortaya…
Bir resim üzerine 444 kelime: Şavkar Altınel, Emre Ayvaz, Enis Batur, Yiğit Bener, Çağlayan Çevik, Oğuz Demiralp, Armağan Ekici, Gültekin Emre, Tuncer Erdem, İsmail Ertürk, İpek Göldeli, İzzet Göldeli, Murat Gülsoy, Tarık Günersel, Nilüfer Güngörmüş, Nilüfer Kuyaş, Murat Menteş, Sevin Okyay, Nihat Özdal, Ali Özgür Özkarcı, Levent Şentürk, Fatma Tülin, Orçun Türkay, Ertuğ Uçar, Doğan Yarıcı.
Ekonomiyi sığ, günübirlik, liyakatten uzak bürokrasiyle, yandaş kayırmacı zihniyetle yönetmeye çalışan, sanayide, tarımda, üretimde yapılması gereken reformları yıllardır gerçekleştirmeyen bir yönetim anlayışının doğadan yana tavır alması mümkün olabilir mi?
"Hem 17 Haziran’da hem Beyaz Ev’de haritasız, pusulasız, tüketime sırtını dönmüş, coğrafyasız, kimliksiz, eşya ve nesne biriktirmeyen, kütüphanesi olmayan bir yazar var."
Bilinen akımların, zaafların, kolaycılıkların uzağında kendine yakalanmamaya ant içmiş bir daimi kaçak olarak yazar... Yazarı tanımlamak için onun gibi özgün bir tavra ihtiyacı olacaktır eleştirmeye yeltenenlerin
Kadın yazarların çoğunun her gün düzenli olarak sadece yazmaya ayırılabilecekleri bir zaman dilimi yok. Olanı da sınırlı, her an işgale, müdahaleye açık...
Okuyacağınız kısa ve hazin hayat hikâyesi genç yaşta hayatına son veren bir edebiyat ve müzik dehasının hikâyesidir...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.